Bulunduğumuz şu dönemde çocuklarımızın psikolojik terapileri için uzaktan nasıl yardım alabiliriz diye düşünüyor olmalısınız. Sarılmadan sevgimizi iletmeyi, tokalaşmadan uzaktan selam verebilmeyi öğrendiğimiz dünyada bir takım alışkanlıklarımız değişti. Bunlardan birisi de elbette birebir psikoterapi seansları olacaktır.
İster çocuksuz kalmak için bilinçli bir karar vermiş olun, ister kontrolünüz dışındaki koşullar size dayatılmış olsun, bazen çocuk sahibi olmadığınız için pişmanlık duymanız doğaldır. Aslında, hemen hemen her ebeveyn olmayan kişi, özellikle yaşlandıkça çocuk sahibi olmaları gerekip gerekmediğini merak eder. Öyleyse, çocuksuz olmanın mücadele ettiğiniz bir şey olduğunu fark ederseniz, durumunuzu pişmanlık duymadan yapmanıza yardımcı olacak bazı öneriler aşağıda verilmiştir.
Duygularınızı Kabul Edin
Pişmanlık duymak normaldir. Aslında, her insan hayatına dönüp bakar ve bir şeyden pişmanlık duyar. Anahtar, bu pişmanlıklarla nasıl başa çıkacağınıza karar vermektir. Durumunuzu tamamen değiştiremeyecek olsanız bile, gerçekten önemli olan koşullarınıza nasıl tepki verdiğinizdir.
Öncelikle, nasıl hissettiğinizi anlayın ve kendinize karşı dürüst olun. Özellikle farklı bir durumu özlüyorsanız. Ama orada kalamayacağınızı kabul edin. Başka bir deyişle, çocuksuz olmanın sizi tanımlamasına izin veremezsiniz. Sadece ebeveyn olmaktan daha fazlasını dünyaya sunacak çok şeyiniz var ve ne kadar erken fark ederseniz, durumunuzun o kadar iyi olacağını anlarsınız.
Bazı insanlar için bunu söylemek yapmaktan daha kolay. Öyleyse, pişmanlıklarınızın sizi aşağı çektiğini fark ederseniz, depresyon ya da yalnızlıkla mücadele ediyorsanız, yardım isteyin. Duygularınızı sıralamanıza yardımcı olacak bir terapist veya danışman bulmak, sağlıklı bir şekilde ilerlemeniz için önemlidir.
Anne sütü, bir bebek için yaşamın ilk dönemindeki en kapsamlı ve faydalı beslenme kaynağıdır. Ancak sonunda bebeğin anne sütünden veya mamadan katı yiyeceklere geçmesi gerekir.
Bu, içten dışa ebeveynlik için çok önemli bir aşamadır. Bu süre zarfında bebekler yiyecekleri çiğnemeyi, parmaklarını kullanarak yiyecekleri almayı öğrenirler, kaşıkla tanışırlar, tatları ve dokuları keşfederler ve tüm yaşamlarını etkileyebilecek yiyecek tercihleri geliştirirler. Bu aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarının yeme alışkanlıklarının temelini attıkları aşamadır. Ebeveynler, çocuklarını sağlıklı ve besleyici diyetler yemeye teşvik etmelidir.
Sütten kesilen bebekler bazen emzirmeye devam eder. Aslında anne sütüyle beslenen bebekler, içten dışa ebeveynlik uygulamasına göre bir veya bir buçuk yaşına kadar emzirilebilir. Bununla birlikte, bazı bebekler memeye veya biberona ilgisini daha erken kaybedebilir veya daha uzun sürebilir. Bir bebek emzirmeyi tamamen bıraktığında tamamen sütten kesilmiş kabul edilir.